***ALLAH’IN MURADI İLE AÇIKLANDI SONUNDA HİDAYET REHBERİ,ASRI SAADETİN MİMARI,“AHİR ZAMANDA BEKLENEN MEHDİ (İskender) AS”
SÜLEYMAN AS’IN EMRİNDEKİ RÜZGAR’LA GEZDİĞİ VE ŞEYTAN’LARI ZİNCİRE VURDUĞU GİBİ.ÇEKİLDİ KILIÇLAR KININDAN İSKENDER AS BÜTÜN SET’LERİ YIKARAK,HERYERDE KAPILARI İSLAM’A AÇTI.
Gayret-i Hak zâhir oldı geldi çıkdı ‘âkıbet
Hâdi-i râh-ı sa‘âdet Mehdi-i âhir-zamân
((ALLAH’IN MURADI İLE AÇIKLANDI SONUNDA HİDAYET REHBERİ,ASRI SAADETİN MİMARI,“AHİR ZAMANDA BEKLENEN MEHDİ (İskender) AS”))
Çekildi safha-ı şemşîr-i âhenînüñden
Hudûd-ı mülket-i İslâma Sedd-i İskender
Seyr ider taht-ı Süleymândur meger kim bâd ile
Dîvlerdür gûyiyâ zencîr-i kahr içre esîr
(SÜLEYMAN AS’IN EMRİNDEKİ RÜZGAR’LA GEZDİĞİ VE ŞEYTAN’LARI ZİNCİRE VURDUĞU GİBİ.ÇEKİLDİ KILIÇLAR KININDAN İSKENDER AS BÜTÜN SET’LERİ YIKARAK,HERYERDE KAPILARI İSLAM’A AÇTI)
Pür-cilâ âyine-i İskenderîdür ol ‘alem
Kim ser-i mîl üzre olmış hem-ser-i peykân-ı tîr
Gurre-i garâ-yı ebrûsı yiter yârüñ baña
Saña şimdi ey meh-i rûze ırakdur merhabâ
((İSKENDER AS,BÜTÜN ALEMLERDE,CİLALANMIŞ BİR AYNA’DIR.(O aynadan yansıyan) BİR İĞNE UCU,BİR OK UCU KADAR DA OLSA SANA YETER.AMA BANA BİR HİLAL KADAR AZ GELİR.))
Reşk-i İskender degül mi devrüñ ey mâh-ı siyâm
Oldı bir mîl üzre niñ âyine-i ‘âlem-nümâ
(O DEVİRDE İSKENDER AS’I,EN PARLAK AY BİLE KISKANIR.BİR İĞNE UCU KADAR YANSIMASINDAKİ GÖSTERİŞİNE.)
La‘l-i rahşân ile bir nahl-ı murassa‘
Her menârı şu‘le-i kandîl idince pür-ziyâ
Iyd-ı ekber ol zamân olur ki ‘abd-i hâlisüñ
Dest-bûsıyla müşerref eyleye sadr-ı kibâr
((O’na ilk tabi olduklarında,Cam kırıklarını),KIRMIZI PARLAK TAŞLARLA SÜSLENMİŞ,HER FENERİ,HER KANDİL ALEVİNİ,BÜYÜK BİR IŞIK SANDILAR.(Halbuki)BÜYÜK BAYRAM O’DUR Kİ;”HALİS KUL” (Muhlis) OLMAKTIR.EL ÖPMEK’LE GÖĞSÜN GENİŞLER (Enam/125.Göğsün islam’a açılır Mücadele/22.Kalbine İman yazılır))
İder şehd-i lebüñden ayru dil zünbûr-veş zârı
Dirîgâ almaduk gitdi o yâr-ı gonca-femden haz
(O YAR’IN (Mehdi as’ın) BAL DUDAĞINDAN DÖKÜLENLER,”(Başkalarına göre)ARI SOKMUŞ GİBİ DE OLSA,SADECE HAZ ALDIK,HİÇBİR ZAMAN EYVAHLAR OLSUN”DEMEDİK.)
Cemâlüñ seyr iden âyine-i İskender’e bakmaz
Lebüñ zevkin duyanlar eylemezler câm-ı Cem’den haz
Be-nâm-ı dest-i deryâ-feyz gibi kaldı on çeşme
(İSKENDER AS,GÖNÜL AYNASINDAN HER AN “ALLAH’IN CEMALİNİ SEYREDER”.BU ZEVKİ TADANLAR,BAŞKA HİÇBİR ŞEYDEN BU HAZ’ZI ALAMAZLAR.DENİZ’İN BÜYÜKLÜĞÜ YANINDA BİR ÇEŞMENİN DEĞERİ NE İSE O KADAR.)
Muhassal Hızr irişdi halka ol İskender-i sânî
Zihî pâşâ-yı ‘âlî-menzilet serdâr-ı pür-şevket
Ki tutdı ser-be-ser âfâkı İskender gibi nâm
(İSKENDER AS’IN ARKASINDA OLAN HIZIR AS İLE BERABER HALK’A ERİŞMESİ HASIL OLDU.NE GÜZELDİR Kİ;”BÜTÜN KUDRET ELİNDE OLAN EN YÜKSEK DERECELİ BİR KUMANDANDIR. BAŞTANBAŞA NAM SALDI BÜTÜN UFUKLARA İSKENDER AS)
Gögüs gerdi ‘adûya ser-hadd-i İskender
Halel bulmışken âbâd eyledi İslâmı
((DÜŞMAN’A HAT ÇEKTİ,GÖĞÜS GERDİ.BOZULMUŞ OLAN (Aslından uzaklaştırılmış olan) ŞARTLARINI YÜRÜRLÜĞE SOKARAK İSLAM’I YENİDEN HAYATA GEÇİRDİ İSKENDER AS))
NEV’Î-ZÂDE ATÂYÎ DÎVÂNI
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-275469/h/nevi-zade-atayi.pdf
Atâyi’nin dedesi, Halvetî tarikatı şeyhlerinden Pir Ali bin Nasuh Efendi, babası
şâir ve müderris Nev‘î Yahyâ Efendi’dir. Pir Ali’nin anne tarafından dedesi
Moğol istilası (Cengiz fetreti) zamanında İran’dan Anadolu’ya geçmiş, İstanbul
çevresinde Rodosçuk civarında İnecik’e bağlı İvaz Fakih kasabasına yerleşmiş;
orada bir mağara kazarak kendini zühd ü salaha vermiştir. Bu zâtın bazı
kerametlerine şahit olan Malkara Kadısı Karpuz Yahya Efendi, kendisine intisap
ederek müridi olur ve kızını da bu zâta verir. Bu evlilikten üç kız çocuğu
dünyaya gelir. Kızlar, evlenme çağına geldiklerinde, her birine kendi eliyle
kaleme aldığı birer mushaf vererek evlendirir. Kızlardan birinin kocası, Ankara
civarından gelerek Malkara’ya yerleşen Hacı Kemal’in oğlu Nasuh’tur.
Nasuh’un oğlu Pir Ali de, zahirî ilimleri öğrendikten sonra Şeyh Bâyezîd-i
Rûmî’ye intisap edip uzun süre hizmetinde bulunur. Şeyhinin ölümünden sonra
memleketine dönüp Malkara’da Turhan Bey Camii’nde imamlık, sıbyan
mektebinde hocalık yapar. Pir Ali 1545 yılında vefat eder.