31 Mayıs 2013 Cuma

(ARPAEMİNİZADE-SAMİ DİVANI)

MEHDİ,”İMAM İSKENDER ALİ MİHR HZ.”KİMDİR ? (ARPAEMİNİZADE-SAMİ DİVANI)

((YEDİ İKLİMİN SULTAN PADİŞAHI,İSKENDER AS!..KİM O’NUN KAPISINDA KUL OLUP (O’na Tabi olup) VERİLEN TALİMAT’A GÖRE İBADET EYLERSE:”YÜCE VASIFLARA,EN GÜZEL KASİDELERDE ANILAN BİR YILDIZ,İŞE YARAMAYAN BİR GÖRÜŞE SAHİP İKEN,HERŞEYİ KAVRAYABİLEN GÜÇLÜ BİR AKIL, EŞSİZ BİR SADAKAT SAHİBİ,FLOZOFLAR GİBİ KENDİ AKLIYLA HAREKET EDEN DEĞİL,HİKMETLERLE BEZENMİŞ İRŞAD SAHİBİ (Mürşid) OLUR.))
Hân Ahmed-i yegâne şehenşâh-i bahr ü ber
İskender-i zamâne hıdîv-i cihân-penâh
Fermân idüp yapıldı bu gerdûne-i latîf
İtmâmını mübârek ide hazret-i İlâh
 (PEYGAMBER (sav) EFENDİMİZİN TEK VARİSİ,PADİŞAHLAR PADİŞAHI,CİHANŞÜMUL,İSKENDER AS ZAMANINDA;”ALLAH’UTELANIN FERMAN’IYLA DENİZ ÜZERİNDE GEZECEK LATİF BİR ARABA YAPILDI.TAMAMINI MUBAREK KILA HAZRETİ ALLAH)

İskender-i hurde-bîn-i teftîş
Sâhib-hıred ü ‘adâlet-endîş
Her demde mu’îni hazret-i Hak
Her hâlde kârı hayra mülhak
(İSKENDER AS,HAZRETİ ALLAH’IN HER AN HER DURUMDA HAYR’A ULAŞTIRMASI VE YARDIMIYLA;”EN İNCE TEFERRUATIN İÇERİĞİNİ BİLE ADALETLE ARAŞTIRIP ANLAMA KAABİLİYETİNE SAHİPTİR.)
İskenderâsâ evvelâ idüp kemerlerde binâ
Sedd ile kıldı cem’-i mâ’ ol dâver-i kişver-güşâ
Cûş idüp Istanbula âb oldı ricâli kâm-yâb
Sultân-i dîne şeyh ü şâb itmekdedür hayr-i du’â
(ADALETİYLE ÜLKE ACAN İSKENDER AS,İSTANBUL’A GELİP KEMER BARAJLAR İNŞA EDEREK COŞARAK GELEN SULARLA HALK’ININ ARZUSUNU YERİNE GETİRDİ.BÜTÜN DİN DE SULTAN OLAN MÜRŞİD’LERİN HAYIR DUASIYLA)
Gelmedi sencileyin dehre vezîr-i a’zam
Görmedi mislüni çeşm-i nigerân-i devlet
Tumturak-i haşem ü ‘adlüni görse kul olur
Sana İskender ile Nûşirevân-i devlet
Gayrı evsâfa ne hâcet bu şeref kâfîdür
Hazret-i pâdşeh-i kevn ü mekân-i devlet
((EY İSKENDER AS!..GELMEDİ SENİN GİBİ ŞİMDİYE KADAR BÖYLE BİR PADİŞAH VEZİRİ.GÖRMEDİ BÖYLE ADALETLİ DEVLETİ GÖZETEN.NUŞİRVAN’IN TEBASI GÖRSEYDİ BUNLARI SANA KÖLE OLURLARDI. (Nuşirvan:M.531-579 yılları arasında,İran’da sasani devletini adaletle idare eden padişah) SEN BÜTÜN ALEMLERE,ALLAH’UTEALA TARAFINDAN(TAYİN EDİLEN) PADİŞAHISIN.BUNDAN BAŞKA VASIFLARA İHTİYAC DUYULURMU ? BU ŞEREF SANA KAFİDİR.))
Kutb-i gerdûn-i cihânbânî vü ‘âlem-gîrî
Merkez-i dâ’ire-i emn ü amân-i eşyâ
Şâh-i gerdûn-’azamet dâver-i Dârâ-heybet
Husrev-i memleket İskender-i fermân-fermâ
(FELEKLERİN ŞAHI,BÜTÜN CİHANI KORUYAN,AZAMETİ VE HEYBETİYLE HERKESİN MALININ,CANININ EMNİYETTE OLDUĞU,HERŞEYİ MERKEZİNDE TUTAN,BÜTÜN CİHANA HÜKMEDEN İSKENDER AS DIR.)
Nice şeh sultân-i heft-iklîm-i İskender-gulâm
Kim derinde pâdşâhân-i cihân ‘abd-i ‘abîd
Levh-i gerdûna bu vech üzre sezâ sebt eyleyüp
Vasf-i ‘âlîsin ‘utârid eyleye beytü'l-kasîd
‘Akl-i kül-tab’ ü Felâtûn-re’y ü Efrîdûn-haşem
Feylesûf-i hikmet-ârâ vü hıredmend-i reşîd
((YEDİ İKLİMİN SULTAN PADİŞAHI,İSKENDER AS!..KİM O’NUN KAPISINDA KUL OLUP (O’na Tabi olup) VERİLEN TALİMAT’A GÖRE İBADET EYLERSE:”YÜCE VASIFLARA,EN GÜZEL KASİDELERDE ANILAN BİR YILDIZ,İŞE YARAMAYAN BİR GÖRÜŞE SAHİP İKEN,HERŞEYİ KAVRAYABİLEN GÜÇLÜ BİR AKIL, EŞSİZ BİR SADAKAT SAHİBİ,FLOZOFLAR GİBİ KENDİ AKLIYLA HAREKET EDEN DEĞİL,HİKMETLERLE BEZENMİŞ İRŞAD SAHİBİ (Mürşid) OLUR.))
Mülûkün ser-firâzı hazret-i hân Ahmed-i gâzî
Kim İskenderle Dârâ görse dârâtın ider tahsîn
Olup cezm-i hıredle dâd-güster cümle âfâka
Ser-â-ser virdi âsâyiş o şâhenşâh-i ‘adl-âyîn
((BİR KİMSE,BÜTÜN HÜKÜMDARLARIN BAŞKANI,MEDHEDİLEN GAZİ İSKENDER HAZRETLERİ’NE MUTÎ OLSA(Kalb’ten bağlansa):”BEĞENİLEN ŞÖHRET,KARARLI ANLAYIŞIYLA BÜTÜN UFUKLARIN SAHİBİ”OLUR (Casiye/13: Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.) O PADİŞAHLAR PADİŞAH’ININ ADALETLİ USULÜYLE YERYÜZÜ,BAŞTANBAŞA DEVAMLI BİR EMİN HALE GELDİ.))
Binâ-yi ‘ömri olmaz mı harâb-âbâd o mel’ûnun
K'ide ma’mûre-i dârü's-selâma kasd-i vîrânî
Hüsâm-i intikâmın ehl-i İslâm eyledi ihrâc
Zuhûr itdükde andan böyle vaz’-i nâ-müselmânî
((O MEL’UNUN (Şeytan’ın) İNŞA ETTİĞİ BİNALAR HARAP OLMAYA (Yıkılmaya) MAHKUMDUR.Kİ O’NUN MAKSADI:”MAMUR OLAN (Allah’ın farz kıldığı) ALLAH’IN ZATINA TESLİM OLMAYI VİRAN ETMEK ORTADAN KALDIRMAKTIR.(Emaniyye ile,Kur’an dışındaki ilimle-Nisa/118,119,120: Allah, ona (şeytana) lânet etti. Ve (şeytan) şöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim."Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka davarların kulaklarını kesecekler ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, Allah'ın yarattığını değiştirecekler. Ve kim, Allah'tan başka, şeytanı dost edinirse artık o, apaçık bir hüsranla hüsrana uğramıştır.(Şeytan) onlara vaad eder ve onları emaniyyeye (kuruntuya) düşürür. Ve şeytan, onlara aldatmaktan başka bir şey vaadetmez.).BÖYLECE,O İNTİKAM KILICIYLA İSLAMİYETTE OLMAYAN “ŞEYLERİ İSLAM AKAİDİ”OLARAK KABUL ETTİRDİĞİNDE MÜSLİMANLARI,”ESAS DİN’LERİNDEN” UZAKLAŞTIRDI.
(Sadece adı kaldı.)Hadis-i şerif: 'İNSANLAR ÜZERİNE ÖYLE BİR ZAMAN GELECEKKİ İSLAMIN YALNIZ İSMİ,KURANIN İSE RESMİ KALACAK,MESCİDLER DIŞ GÖÜNÜŞLERİYLE MAĞMUR,FAKAT İÇLERİ HİDAYETDEN MAHRUM OLACAK ONLARIN ALİMLERİ,GÖK KUBBE ALTINDAKİLERİNİN EN ŞERLİLERİDİR FİTNE ONLARDAN ÇIKTI VE YİNE ONLARA DÖNECEKTİR'.-BEYHAKİ-))
Şehenşâh-i hümâyûn-câh ü İskender-sipâh âhir
İrâde itdi istîsâl ile men’ itmege anı
Muhassal bildürüp mikdârını seyf-i şerî’atle
Vekîl-i mutlakına def’i içün itdi fermânı
 ((PADİŞAHLAR PADİŞAHI İSKENDER AS SONRA MUBAREK MAKAMINDAN ASKERLERİNE (Talebelerine) EMRİNİ BUYURDU:”ŞERİAT KILICIYLA (Allah’ın ayetleriyle) ARAŞTIRMA YAPARAK O EMANİYYE’LERLE OLUŞAN “AKAİD’E TABİ OLANLARA (Yanlış manalar verilerek-İSLAMDAN KOPARILAN;İMAN,TESLİM,HİDAYET,TAKVA,SALİH AMEL,NEBİ RESUL,vb. kavramları
SAVUNANLARA),NETİCEYİ BİLDİREREK ONLARI BU YANLIŞLIKLARDAN MEN EDİN!..”))
                                                   ARPAEMİNİ ZADE SAMİ DİVANI
kaynak:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-275459/h/arpaeminizade-sami.pdf
Hayatı:
Arpaemîni Osman Efendi’nin oğludur. Babasının görevinden
dolayı Arpaemîni-zâde olarak tanınan İstanbullu şairin doğum tarihi
bilinmemektedir. Asıl adı Mustafa’dır. Sadece İsmâil Belîğ bir adının
da Mehmed olduğunu söyler. Divanında bulunan tarihlerden Afîfe ve
Zeliha isimli iki kızı olduğu ve bunların genç yaşta vefat ettiği
anlaşılmaktadır…