***EY ALLAH’IN CEMALİNDEN “MİHR”(MEHDİ,İMAM,HALİFE,RESUL),ADALET VE NUR’U TAMAMLANMIŞ.ŞAN’I YÜCE,ALLAH’IN AZADSIZ KÖLESİ,PADİŞAH İSKENDER AS!......KUVVETLİ ALTIN HALATLARLA MEVLAYA BAĞLI OLARAK,HAŞMETLİ,YÜKSEK RÜTBELİ YAŞAMIN,TA…KIYAMETE KADAR DEVAM ETSİN.
ey pâdişâh-ı nîk-nâm iskender-i husrev-gulâm
mihr-i cemâlüñden tamâm nûr-ı ‘adâlet müstefîz
habl-ı metîn-i devletüñ zer-târ-ı ‘ömr-i şevketüñ
mevlâ tınâb-ı rif‘atüñ tâ haşre dek etsin medîd
((EY ALLAH’IN CEMALİNDEN “MİHR”(MEHDİ,İMAM,HALİFE,RESUL),ADALET VE NUR’U TAMAMLANMIŞ.ŞAN’I YÜCE,ALLAH’IN AZADSIZ KÖLESİ,PADİŞAH İSKENDER AS!......KUVVETLİ ALTIN HALATLARLA MEVLAYA BAĞLI OLARAK,HAŞMETLİ,YÜKSEK RÜTBELİ YAŞAMIN,TA…KIYAMETE KADAR DEVAM ETSİN.))
budur iskenderi çünkim zamânuñ
edip mevlâ cenâb-ı hızra hem-dem
akıtdı gûyiyâ âb-ı hayâtı
su gibi harc edip dînâr u dirhem
içen bu çeşme-i dil-cûdan âbı
sanır cennetde kevser içdi âdem
((İŞTE BUDUR.İSKENDER AS’IN DEVRİ Kİ;O ZAMAN ALLAH’UTEALA HIZIR AS’I O’NA CANDAN ARKADAŞ KILDI.O’NA,UZUN HAYATI BAHŞETTİ VE ALTIN PARALARA (Bolluk ve berekete) GARKETTİ.BU GÖNÜL ÇEŞMESİNDEN İÇEN KİŞİ,CENNETTE KEVSER HAVUZUNDAN İÇMİŞ GİBİ OLUR.))
NÂŞİD DÎVÂNI
kaynak:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215485/h/nasidmetin.pdf
NÂŞİD[1749-1791]
Şair, Hattat, Devlet Adamı
[1162/1749] yılında Mora’da doğdu. Adı İbrahim’dir. Mahlası, ‘şiir inşâd eden, okuyan, şair’ anlamlarına gelir. Babası, Topal Osman Paşa [ö.1733] oğlu Râtıb Ahmed Paşa [ö.1760]’dır. Nâşid, Râtıb Ahmed Paşa’nın dokuz oğlundan dördüncüsüdür. Kardeşlerinden Şemseddin Bey [ö.1825] Namık Kemâl [ö. 1888]’in dedesidir. Nâşid, babasının 1760 yılındaki ölümünden sonra Enderûn’a Kilâr-ı hâssa’ya alınmış, 1767 yılında Sultan III. Mustafa [1757-1774]’nın mâbeynciliğine getirilmiştir. Mâbeyncilik vazifesine Sultan I. Abdülhamid [1774-1789] döneminde de devam ederken bir takım entirakalar sonucu kendisine 1774 yılında silâhşörlük ve kapıcıbaşılık verilerek saraydan uzaklaştırılmış, Yenişehir Fenar’a gönderilmiştir. III. Selim [1789-1807]’in tahta çıkmasıyla tekrar saraya alınmış ve Sultan Abdülhamid’in kızı Emine Sultan’ın kethüdâlığına getirilmiştir. Bu vazifede bulunduğu sırada [1206/1791] yılı, Ekim’in dördü Salı günü ölmüş, aynı gün Üsküdar Ayazma Câmii haziresine gömülmüştür. Hâlâ burada sağlam bir şekilde bulunan mezarının kitabesinde Surûrî [ö.1814]’nin tarih kıtası kayıtlıdır.